her nefeste içinde onu hissederken
hasretlik çekmekmiş
onsuzluğu düşününce içinin çekilmesi
yanında olmanın hayali ile yüreğinin atışlarını hissetmek
gözlerini, ellerini, saçının telini, alnındaki teri...
iyi kötü, güzel çirkin her şeyi ile istemekmiş.
hasretlik sevmektenmiş
her gün ruhunun bir kalesini daha kuşattığını hissederken
sevdanın tadına varmakmış
yüreğinde uçuşan kelebeklerle gülüşürken
içini sızlatan yaşlarla ağlarken
bir ömür yetmeyecek gibi her anını istemekmiş.
bu keder
bu neşe
umut ve endişe
sevdanın meyveleriymiş
sevmek umutlu bekleyiş
vuslat ayrılığın endişesi ile hüzünlenmiş bir hediye imiş
sevda meymiş
bir an ısıtırmış sıcacık
sonra yakarmış alev alev
sevmek onu bir ömür kana kana içmekmiş
ısıtsa da yaksa da
bıkmadan, usanmadan...
14 şubat 2011
istanbul